TRPLaTFoRM
|
|
| Beşiktaş Tarihi | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
SüPeR_sTaR Co-Administrator
Mesaj Sayısı : 1532 Yaş : 30 Nerden : Konya İş/Hobiler : blmyrmm :D İsim : Sanane :)::) Durumu : TRPLaTFoRM : <color=red><b><marquee>TRPLatform // Türkiyenin Paylaşım Platformu...</marquee></b></color> Kayıt tarihi : 26/01/08
| Konu: Beşiktaş Tarihi Paz Mayıs 18, 2008 6:01 pm | |
| RESMİ BEŞİKTAŞ TARİHİ
Bugüne kadar muhtelif zaman içinde ve çesitli yayinlarda çikan Beşiktaş Tarihi, kuruculari ve alinan neticelerinde birbirine uymayan yazilar yayinlanmistir. Bu nedenle, Beşiktaş'a gönülden bagli Divan Kurulu üyelerinin bu konuya el atmasi Beşiktaş Tarihini gündeme getirmistir. Bu münasebetle Divan Kurulunda alinan bir kararla olusturulan Beşiktaş Tarih Komitesi bir seneye yakin bir zamandan beri yaptigi arastirmalardan sonra elde ettigi bilgilerle vesikalara dayanarak bu düzeltmeyi meydana getirmistir.
Bu arastirmalarda tespit edildigi üzere Mesrutiyet 'in ilanindan evvel Beşiktaş 1903'ten, Galatasaray 1905'ten, Fenerbahçe 1907'den itibaren sportif faaliyetlere baslamis, fakat bu faaliyetler bir süre gayri resmi olarak devam etmistir.
Mesrutiyet 'in ilAnindan sonra yürürlüge giren Cemiyetler ( Dernekler ) Kanunu ile spor kulüplerinin resmi hüviyet aldiklari görülmektedir.
BEŞİKTAŞ'IN KURULUSU :
BEŞİKTAŞ 1319 yilinda ( 1903 ) Beşiktaş'ta Serencebey Mahallesinde, o zamanin Medine Muhafizi olan Osman Pasanin konaginda, Osman Pasanin ogullari Mehmet Samil, Hüseyin Bereket ile Ahmet Fetgeri, Mehmet Ali Fetgeri, Nazim Nazif ( Ander ), Haydar, Cemil, Fehmi ( Tayyareci ), Sevket beyler ve arkadaslari tarafindan BEREKET JIMLASTIK KULÜBÜ adi altinda kurulmustur.
Beşiktaş 1909 yilina kadar Osman Pasanin konaginin bahçesinde ve selamlik kisminda barfiks, paralel, güres, halter, aletsiz ve aletli jimnastik sporlari ile mesgul olmustur.
Istibdat devri dolayisiyla kulübün faaliyetleri gizli olarak ve saray mensuplarinin özel müsamahasi ile yapilmistir.
1908 senesinde Mesrutiyet ilan edilmis ve sportif hareketler serbestlige dogru ilk adimini atmistir.
O tarihte Edirne Harp Okulu Eskrim Muallimi ( ögretmeni ) olan Fuat Balkan ve Jimnastik ögretmeni Mazhar Kazanci Beyler 31 Mart 1909'dan sonra Rumeli'den HarekAt Ordusu ile Istanbul'a gelmisler ve buradaki arkadaslari Eskrim ögretmeni Refik ve Serafettin Beylerle Fuat Beyin Beşiktaş Ihlamur yolundaki evi altinda eskiden jandarma karakolu iken sonradan garaj olan yer ve önündeki arsada barfiks, paralel, halter, güres ve eskrim sporlari ile mesgul olmaya baslamislardir.
O zaman Beyoglu Mutasarrifi olan Muhittin Bey, bu sporculari kulüp kurmaga tesvik ediyor. Bir aralik Fuat Bey, önce Mehmet Ali Fetgeri, birkaç gün sonra da Ahmet Fetgeri Beylerle konusuyor. Muhittin Bey'in kulüp kurma teklifini ve tesvikini degerlendiriyorlar.
Beşiktaş'in Serencebeyle Ihlamur Yolu semtlerindeki iki sporcu toplulugu 1325 (1909) yilinda birlesip kulüp adini BEŞİKTAŞ OSMANLI JIMLASTIK KULÜBÜ olarak degistiriyorlar.
Beşiktaş Ihlamur Yolunda, daha önce jandarma karakolu olan Fuat beyin evinin altindaki yeri kulüp merkezi yapiyorlar. O yerde ve önündeki arsada barfiks, paralel, güres ve eskrim sporlarina devam ediyorlar.
Hürriyetin ilAnindan sonra nesrolunan Cemiyetler Kanununa göre, Kulübün resmen tescili için 1326 (1910) yilinda Beyoglu Mutasarrifligina bir dilekçe ile müracaat ediliyor. Mutasarrifliktan 185 sayi ve 13 Kanunisani (Ocak) 01 - 1910 tarihli tescil belgesini aliyorlar. Beşiktaş Kulübü, alinan bu ilmühaber ile resmi hüviyetini kazanmis oluyor.
BILAL OGLU MATBAASI Sayi : 185
CEMIYETIN üNVANI : BEŞİKTAŞ OSMANLI JİMNASTIK KULUBü KURULUS MAKSADI : BEDEN EGITIM TEDRISI IçIN IDARE MERKEZI : BEŞİKTAŞ IHLAMUR CADDESINDE EVVELCE JANDARMA KARAKOLU IKEN TAHLIYE OLUNAN MAHAL. SUBELERI : YOKTUR KURULUS TARIHI : 3 KANUNISANI 1326
BILADE üNVAN VE MAKSAT TESISI VE MERKEZIYLE HEYET-I IDARESI MUHARRER OLAN Beşiktaş OSMANLI JIMNASTIK KULUBü NAM CEMIYETIN NIZAMNAMESI TEVDI EDILMIS OLDUGUNDAN MUKABILINDE ISBU ILMüHABER VERILMISTIR.
13 KANUNISANI 1326 IMZA MüHüR
Bu tescil belgesinde:
Kulüp merkezi "Beşiktaş'ta Ihlamur Caddesinde, evvelce Jandarma Karakolu iken tahliye olunan Mahal" olarak kayitlidir.
Bu binada Ahmet Fetgeri Bey, Fuat Bey, Mazhar Kazanci Bey, Mehmet Fetgeri Bey, Refik Bey, Serafettin Bey, Hattat Sevket Bey, M.Sami Bey, Vasfi Seyfi Bey, Atlet Rüstü Bey, Sevki Bey, Kamel Ismail Bey, Hakki CelAl Bey, Faik Beyler,halter, güres, eskrim ve muhtelif jimnastik sporlari ile mesgul olmuslardir.
BEŞİKTAŞ'IN ILK IDARE HEYETI:
Muhittin Bey : Beyoglu Mutasarrifi - Reis Mazhar Kazanci Bey : Jimnastik ögretmeni Cami Bey : Fizan Mebusu Refik Bey : Yüzbasi Fuat Balkan Bey : Eskrim ögretmeni Mehmet Ali Fetgeri Bey : Jimnastik ögretmeni Behçet Bey : Güresçi
1910 yilinda Fizan Mebusu Cami Bey, Beyoglu Mutasarrifi Muhittin Bey, Muallim Mazhar Kazanci, Fuat Balkan ve Mehmet Fetgeri'nin tesebbüsü ile kulüp Fuat Beyin evinin alt katindaki yerden Akaretler'de, sonradan Sulh Mahkemesi olan 49 numarali binaya tasinmistir. BilAhere bu bina da küçük geldigi için yine Akaretler'de 84 numarali binaya naklediliyor.
Bu binanin arkasindaki arsayi tesfiye edip orasini basta futbol olmak üzere her türlü sporun yapilmasina müsait duruma getirdikten sonra sahanin açilis merasiminde Serasker Riza Pasazade Sükrü Pasa'nin (Paris Basin Atasesi) baskanligi altinda :
Haci Ahmet Pasa : Enver Pasa'nin Babasi Ziyaeddin Kara Mürsel : Hazinci Hassa Müdürü Sevket Cenani : üçüncü Daire-I Belediye Reisi Mazhar Kazanci : Jimnastik ögretmeni - Yüzbasi Fuat Balkan : Eskrim ögretmeni - Subay Ahmet Fetgeri : Güres ve Halter ögretmeni - Deniz Subayi Mehmet Ali Fetgeri : Barfiks ögretmeni Beylerden kurulu bir idare heyeti teskil edilmistir.
Daha sonra Sehzade ömer Hilmi Efendi'nin himayesiyle bir çok mebus fahri aza olarak kulübe kazandirilmislardir.
1912 (1328) Balkan Harbi'nin çikisi Beşiktaş Kulübünü adeta felce ugratmis, yöneticilerin çogu vatan müdafaasina kostugu için bütün subelerde faaliyetler durmustur. Balkan Harbi'nin devami sirasinda 84 numarali binanin kirasini ödeyemeyince kulüp bu yeri terketmeye mecbur oldu. Kulüp esyalari ve kupalari sahanin kenarinda tek katli binaya nakledildi. Harpten sonra Fuat Bey dönünce Akaretler'deki 33 numarali bina kiralanarak tekrar faaliyete basladi.
Umumi Harp baslayinca erkan, muhtelif cephelerde silah basina kostu. Bina ve esyalar tekrar elden çikti. Harbin üçüncü senesinde dogru Fuat Bey Trakya'dan geri döndü. Ora halkinin kulüp için verdigi 2000 lirayi da beraberinde getirdi.
Umumi Harbin nihayete ermesine kadar köy içindeki Rum Mektebi'nin genis salonu 20 lira karsiliginda Rum Vakif Heyeti'nden kiralanarak kulüp esyalari buraya nakledildi. Burasi muntazam bir jimnastik salonu haline getirildi.
Harp sonrasinda Istanbul'un ItilAf Devletleri tarafindan isgalinden cesaret alan Rumlar, kulübü isgal edince kurtarilabilen spor malzemeleri Akaretler'deki 52 numarali dükkanda muhafaza altina alindi.
1919 yilinda Birinci Dünya Savasi'na katilan sporcu ve yöneticiler terhis olup Istanbul'a döndüler. Bu arada Ahmet Serafettin Bey bazi kulüplerle temas edip anlasma temin ederek Türk Idman Birligi adi altinda bir futbol ligi kurulmasini temin etmistir.
Rumelideki tarihi görevini ifa eden Fuat Balkan Bey de gizlice Istanbul'a geldigi bir dönemde, Akaretler'deki büyük dükkanlardan 66 numarali dükkani kiralayarak burasinin kulüp lokali olmasini sagladi.
Milli Mücadele nihayetinde de eski Beşiktaş Karakolu karsisindaki metruk Mektep Binasinda kurulan Halk Partisi Merkezinin birinci katina geçilmis ve burasi kulüp çalisma salonu haline getirilip, bütün kulüp malzemeleri toplanarak sportif faaliyetlere artik burada devam edilmistir.
Milli zaferi müteakip kulüp erkAni tekrar toplandi. Azanin müsterek ve fiili çalismalari ile saha bostan olmaktan kurtarildi ve 90 No'lu binanin temelleri atildi. Her sene biraz daha gelistirilerek salon, odalar, dus, sahne gibi kisimlar da yapilarak 1930 senesi Agustos ayinda kulübün öz mali olarak törenle açildi. | |
| | | SüPeR_sTaR Co-Administrator
Mesaj Sayısı : 1532 Yaş : 30 Nerden : Konya İş/Hobiler : blmyrmm :D İsim : Sanane :)::) Durumu : TRPLaTFoRM : <color=red><b><marquee>TRPLatform // Türkiyenin Paylaşım Platformu...</marquee></b></color> Kayıt tarihi : 26/01/08
| Konu: Geri: Beşiktaş Tarihi Paz Mayıs 18, 2008 6:02 pm | |
| BEŞİKTAŞ'TA FUTBOL:
Beşiktaş, kuruldugu günden 1911 Agustos tarihine kadar atletizm ve beden hareketlerine önem verirken, 1911yilinda Ahmet Serafettin Bey'in baskani bulundugu Valideçesme Futbol Kulübünün, Beşiktaş Osmanli Jimnastik Kulübüne iltihak etmesi sonucu Beşiktaş'ta futbol baslamis bulunmaktadir.
Ahmet Serafettin Bey'in futbol subesini kurmasi ve kendisinin de fiilen bu sporun basinda bulunmasi muhitte birçok gencin Beşiktaş'a gelmesine sebep olmustur. Bundan sonra Ahmet Serafettin Bey hem Beşiktaş'ta hem de Türk Spor Tarihi'nde Şeref Bey olarak anilacaktir.
ŞEREF BEY'IN BIYOGRAFISI:
Ahmet Serafettin Bey 1894 yilinda Valideçesme Dibek Sokaginda dogdu. 7 yasinda Bediai Irfan Mektebini, 10 yasinda Beşiktaş Mülkiye Rüstiyesini, 13 yasinda Mercan Idadisini iyi derecede bitirmistir. Daha sonra iki sene Fransiz Mektebine devam eden Ahmet Serafettin Bey, 20 yasinda Darülfünun'dan mezun olmustur.
Hacalari Hüseyin Cahit Yalçin, Hamdullah Suphi Tanriöver beylerin takdirini kazanarak Eyüp'te Mesriki Füyüzat ve Resadiye Mekteplerine ögretmen ve müdür muavini tayin edilmistir.
Şeref Bey, yasami boyunca çok iyi bir hakem olmustur.
1928 Olimpiyat Turnesi esnasinda Prag'da Budapeste-Prag muhtelitleri maçini idare eden ilk Beynelminel hakemimizdir.
Kulüpte teskilatta daima iyi bir idareci olmus, bu meyanda Istanbul Futbol Heyeti Reisligi (Istanbul Mintikasi Merkez Heyet-i Riyastinde) Futbol Federasyonu Umumi Katipligi gibi mühim vazifelerde bulunmustur.
Şeref Bey, spor hayati devaminca hocaligi birakmamis ve yasami boyunca Tarih hocaligi yapmistir.
Şeref Bey'in sahsiyeti ve Beşiktaş Kulübüne olan hizmetleri dolayisyle Türk Basininin onun hakkinda yazdiklarindan birkaç cümleyi alarak, tarafsiz insanlarin onu nasil degerlendirdiklerini belirtmekte fayda görmekteyiz:
"Şeref evvela sporcu idi. Sonra da zekasi, akli selimi, ilmi, irfani ile tam bir idare adami idi. Sporcu Şeref, bütün memleket sporculuguna örnek olabilecek bir karaktere sahipti. özü, sözü dogru, mert, Ali-cenap bir insandi. Spor aski ile can veren Şeref, sporumuza çok büyük hizmetler ifa etmis, bu yolda ebediyyen payidar olacak eserler vücude getirmistir. Bu eserlerin basinda özellikle Beşiktaş FUTBOL SUBESI'nin geldigini görmekteyiz.
Şeref sadece kulüpçü olarak kalmamisti. O, Türkiye Idman Cemiyetleri Ittifaki'nin muhtelif subelerinde vazifeler almis, aldigi her vazifede büyük basarilar göstermis, Türk Sporu'nun yükselmesi için mütemadiyen çalismistir. Şeref Bey'in 1929 senesinde Taksim Stadinin bir hissesini satin alarak Beşiktaş takimina antreman ve özel maç yapmak için saha temin ettigini görmekteyiz. 1932 senesinde kulübe Şeref Stadi'ni kazandirmaya çalisan Şeref Bey bu esnada yakalandigi amansiz bir hastaliktan, gösterilen bütün ihtimamlara ragmen kurtulamayarak hayatini yitirmistir. Beşiktaş camiasi tarafindan kendisi; rahmet, minnet ve sükranla daima anilacaktir.
Istanbul'da o tarihlerde Beşiktaş Birinci Takimi'nda oynamak ne kadar büyük bir şeref ise, ikinci üçüncü takimlarda da futbolcu olmak gençler için bir tutku idi. Beşiktaş Futbol Takimi 1919 yilina kadar hiçbit lige girmemis, fakat özel mahiyette semtler arasinda maçlar yapmayi daha uygun bulmustur. 1919 yilinda Hilal, Beylerbeyi, Darüssafaka, Haliç, üsküdar, Nisantasi, Türk Gücü, Vefa, Kumkapi, Topkapi, Bakirköy kulüplerinin katildigi Türk Idman Birligi nami ile bir lig kurulmus ve lig 1919 - 1920, 1920 - 1921 yillari olmak üzere iki yil devam edebilmistir. Bu iki yilda da Beşiktaş sampiyon olmustur. Ayrica 1920 senesinde kurulan Pazar Ligi; Ittihat Spor, Pera, Makabi, Istrogles, Dork, Alistella, Enosis ve Mayak isimli Türk, Rum, Ermeni, Musevi, Ingiliz, Italyan ve Rus takimlarindan olusan Pazar ligine de katilmistir. Bu ligde birinci sene Ittihat Spor, ikinci sene Beşiktaş Sampiyon olmustur. Bu, TÜRK IDMAN BIRLIGI ve Pazar Ligi maçlarinda Beşiktaş Takimi'nda: Kerim, Haki, Nusret, Kaz Nuri, Cavit, Izzet, Bilal, Vehbi, Ismail Hakki, Ibrahim Ali, Kani, Sükrü Abbas, Arap Hüsnü, Badi Kemal, Demir Ethem, Asim, Süreyya, Nazim, Canip, Edip, Arap Nuri, Ziya Hikmet, Arif, Vecihi, Badi Sükrü, Ekrem, Balikçi Tevfik, Rüstü yer almislardir.
Tarih Komitesi AKINAL Gazi (Baskan), AKÇA Dr.Latif, ALINAK Sabri, ERKUS Rüstü, KAYA Enver, PAFTALI Ahmet, ÖNDER Necmettin, SEVINÇLI Orhan Vedat (Raportör).
Sarayın baskıları
1900 başlarıydı. Spor, hele futbol Osmanlı Devleti için henüz tam anlamıyla önem kazanmamıştı.
Güreş başta olmak üzere okçuluk, binicilik gibi klasik ve geleneksel dalların dışında askeri okullarda kılıç (eskrim) jimnastik ön plandaydı. Ancak spor programlı biçimde ele alınmıyordu. Sporun temel oluşuma sahip olması, kulüp lerin kurulması ve faaliyete geçmesi de siyasal nedenlerle mümkün değildi. Saray, her türlü toplantı ve gösterinin ya sağını uyguluyor ve özetle gençler spor yapmak imkanın dan mahrum kalıyordu.
Yasak ve baskılara karşın gençler yine bir araya gelecek, yabancı ve azınlıklara tanınan serbestliğe ulaşmak çabası içi ne gireceklerdi. Yasak ve baskı dinlemeyen ler îstanbul'un çeşitli semtle rinde birleşmeye başlamışlar dı. Spor sevdalısı Beşiktaş'ın ilk öncüleri 1900 başlarında harekete geçecekti.
1902 yılının Kasım ayında semt gençleri Serencebey'de bir araya gelmiş ve kulüp kurmaya karar vermişlerdi. 26 genç 1903 yılmın Mart ayında bu amacı gerçekleştirecekti.
Beşiktaş doğuyor
Serencebey Osman Paşa konağı işte böylesi ne bir ortamda "Kara Kartal"ın doğuşuna tanık ola caktı. Medine Muhafızı ve Şeyhülharem Osman Paşa'nın iki oğlu Hüseyin Bereket ile Mehmet Şamil Efendi de bu temele harç koyan "Beşiktaş"lıy dı. Ahmet ve Mehmet Ali Fetgeri, Nazım Nazif Bey, Behçet, Haydar, Şevket Cenani, Mah mut Naci, Cami Baykurt ve Şerafettin Bey'in atılımına, ilerki dönemde diğer isimler de katılacaktı. Kimler yoktu ki, Kartal'ın kanatlarında?
Ilk şehit pilotumuz Fethi Bey, Trakya bağımsızlığının önderlerinden Fuat Balkan, Refik Bey, Mazhar Kazancı, Ziyaeddin Karamürsel, Beyoğlu Mutasarrıfı Muhittin Paşa (Akyüz) ve diğer paşalar yani Şükrü Paşa, Müşir Fuat Paşa, Kılıç Ali ve Ahmet Paşa...
Osmanlı Devleti'nin önem 11 bürokratlarından Osman Paşa'nın, öncülere idmanlar için tahsis ettiği konağı, çok sayıda spor dalının bir arada uygulandığı ilk spor merkezi olarak nitelemek mümkündü.
Öncelik verilen dallar güreş ve barfiks içeren jimnastikti. Ayrıca halter ve boks da ele alınıyordu. Sporla böylesine içiçe olmak giderek semt gençlerini Osman Paşa Konağı'ndaki kulübe çekecekti.
Kartal sorgulanıyor
Halkın ilgisi arttıkça kulübün çalışmaları daha bir ağırlık kazanıyor ve artık bir yönetmelik çerçevesinde üstelik planlı-programh çalışma mecburiyeti ortaya çıkıyordu.
Artık bir "nizamname" hazırlanması şart olmuştu. îlk satırlara Medine Muhafızı ve Şeyhülharem Osman Paşa'nin oğulları başlayacak ve diğer üyeler de devam edecekti. Türkiye'nin en saygın, en büyük kulüplerinden biri Osmanlı döneminde doğuyordu.
Reis Mehmet Şamil Osman Bey olmuştu. Hüseyin Bereket Bey Umumi Katip (genel sekreter) görevini omuzlamıştı. Diğer üyeler de spor hocaları olarak gençleri yetiştirecekti. Bu anlayış Fenerbahçe ve Galatasaray ile daha sonra doğan diğer Türk kulüplerinde de vardı.
Ama Beşiktaş bu anlayışı dallara bölerek ve her birinin başına döneminin en yetenekli hocalarını getirerek başlatmıştı.
Beşiktaş karakolda
Osman Paşa konağında gençlerin çalışması "acaba spor adı altında başka emel peşinde mi koşuyorlar?" sorusunu gündeme getirdi ve bir gece baskın yapılarak sporcular karakola cekildi
Güreşin başındaki Ahmet Fetgeri, kısa zamanda gençleri bir araya getirmişti. Mehmet Ali Fetgeri ise jimnastik dalından sorumluydu.
Nazım Bey de gülle ve halterle meşgul oluyordu. Ne var ki, Osman Paşa konağının gençlerle dolup boşalması dönemin baskı yönetimi için hayli dikkat çekici olacaktı. Gençler, konakta spor çalışmalan adı altında acaba başka emeller peşinde mi koşuyordu?
Yıldız Sarayı'nın gözü Beşiktaş'ın üzerindeydi. Saray her hareketi dikkatle izliyor ve durumu kontrol ediyordu. Önce Beşiktaş'ın saraya mensup kişilerine "usulüne uygun" biçimde telkinde bulunulmuş ve onlardan bu sevdadan vazgeçmeleri istenmişti.
Beşiktaş'lılar bu uyanları dikkate almamışlar ve çalışmalarına daha bir istek ve gayretle devam etmişlerdi. Bir cuma günü, beklenen baskın gerçekleşecek ve sporcular idman sonrası dogruca Hasan Paşa Karakolu'na çekilecekti. Sorgu üstüne sorgu yapılarak soruşturma dosyası tamamlanacaktı.
Daha önce söylediğimiz gibi, Beşiktaş'lılar saraylıların kulübüydü. Paşazadeler de burada idman yapıyordu. Dolayısıyla onlar, saray mensubu diğer aile fertleri ve babalan üzerinde etkili olacaklardı.
Hasan Paşa Karakolu'nun soruşturmasını rafa kaldırtan kişi saray üzerinde son derece etkisi olan Seryaver Mehmet Paşa idi. Onun karşı çıkması ile Beşiktaşlı gençler, büyük ceza almaktan kurtulmuşlardı.
Padişah nasıl ikna edildi?
Seryaver Mehmet Paşa Beşiktaşlı gençleri büyük ceza almaktan kurtarmıştı ve Padişah'ı bu çalışmaların saraya karşı olmadığını aksine gençleri siyasetin dışana çektiğini açıklayarak yumuşatmıştı
Hasan Paşa Karakolu'nun soruşturmasını rafa kaldırtan kişi saray üzerinde son derece etkisi olan Seryaver Mehmet Paşa idi. Onun karşı çıkması ile Beşiktaşlı gençler, büyük ceza almaktan kurtulmuşlardı.
Mehmet Paşa ile diğer etkin kişiler, kulüp adının tesbiti üzerinde durmuşlar ve sonun da "Beşiktaş Terbiye-i Bedeni ye" adında birleşmişlerdi.
Kuşçubaşı devrede
Saray Kuşçubaşısı Behçet Bey de devreye girmiş ve gençlerin spor faaliyetleri ile topluma faydalı olacaklannı üst kademeye ifade etımişti. Behçet Bey"in saray çevresi üzerinde etkisi fazlaydı ve padişaha da sporun toplum sağlığı açısından taşıdığı önemi anlatmıştı. Bu çalışmaların saraya karşı olmayacağı, aksine genç lerin siyasetin dışında kalarak, enerjilerini olumlu yönde geliştirecekleri düşüncesi ikna edici olmuştu.
Sarayın yumuşak ve olumlu bakışından cesaret alan önemli mevkiilerdeki diğer ki şiler de spor faaliyetlerinin içinde olmaya başlamıştı. Muallim Refik Bey dönemin en büyük eskrimcilerin den biriydi. Kenan Bey ise Abdülhamit'in özel muhafızlığı görevini üstlenmişti. Bu isimlere Şeref Bey'den sonra ilginç bir isim daha katılacaktı: Hasan Paşa Karakolu Komiseri.
1903 yılında Italya'dan gelen eskrimciler sarayda padişahın huzurunda bir gösteri yapmışlardı. Yıldız Sarayı'ndaki bu gösteride iki Beşiktaş'lı padişah tarafından tebrik edilecekti. Bu iki Beşiktaş'lı eskrimci Fuat Bey (Balkan) ile Refik Bey'di. (1903) Beşiktaş'li eskrimcilerin Italyan sporcular karşısında galip gelmeleri hem sarayı hem de kulüp mensuplarını memnun etmişti. Saray, Beşiktaş'lıların Terbiye-i Bedeniye Kulübü'ne artık başka gözle bakıyordu. İsim tescil işlemi Meşrutiyet'in ilanı, Beşiktaş için de yeni ufuklar demekti. 3 Agustos'ta Cemiyetler kanunu yeni bir görünüm kazanınca, Beşiktaş'lılarda tescil işlemine girişmişti. Kulübün resmi tescil işlemleri hazırlanırken, yeni isim de tesbit edilmişti: "Beşiktaş Jimnastik Kulübü" Fuat Balkan ve Hüseyin Hüsnü Beyler Beşiktaş Jimnastik Kulübü'nün nizamnamesini, Mazhar Kazancı Bey dilekçesini imzaladılar.
Kuruluş amacı
Kulübün kuruluş amacı ilk nizamnamenin birinci maddesinde şöyle ifade edilmişti: "Bir çöküş ve düşüş dönemine giren soylu neslimizin yok olmaması için, lüzumu açık ve besbelli olan beden egitiminin medeni ülkelerce kabul edilen akla ve fenne uygun usullerin uygulanmasıyla Avrupa'da atalar sözü hali ne getirilen Türk kuvvetini yeniden diriltmektir."
Futbol aşkı alevleniyor
Beşiktaş Kulübü'ne futbolun girmesi ise 1910'lu yıllarda mümkün olabilmişti. 8 kişilik yönetim kuruluna ek olarak kulübün sportif çalışmalarını yönlendiren uzmanlar kurulu olarak tanımlayabilecegimiz bir de öğretmenler kurulu teşkil edilmişti. Çalışmalar futbolun dışında yogun bir şekilde devam ederken, gençlerin giderek bu spor dalının cazibesine kapıldığı görülecekti.
Cazibe bir "alev"le yayılmıştı. Taşkışla'daki yangının alevlerini Valideçeşme'den gören gençler, o yöne giderken futbol oynayan Ingilizleri görmüşlerdi. Taşkışla'yı saran ateş söndürülmüş ve alevler durulmuştu. Ama futbol alevi Beşiktaş' ı sarmış ve kulübe topun ateşi düşmüştü. Söndürmek mümkün değildi bu ateşi ve yayıldıkça yayılıyordu.
Topun çekiciliğine kendini kaptıran gençlerden Katip Tevfik daha da ileri gitmiş ve Ingilizler'in uzun vuruşu ile kulüp alanına düşen topu kapıp kaçmıştı.
İlk toplarını çaldılar
Artık onların da bir topu vardı ve sıra oynamaya gelmişti. Top Valideçeşme'deki Refik Osman Bey'in bahçesine saklanıp emniyet altına alın mıştı. Beşiktaş'lı gençlerin ilk futbol topu buydu ve tabi ki, güvenle korunmalıydı.
Bu arada semtin diğer gençleri aralannda kurdukları karma takımlarla Kağıthane , Kadıköy sahalarında maçlar yapıyorlardı. Beşiktaş'taki bazı gençler de aralarında "Harika", "Barika", ve "Kuvvet" adlarında takimlar oluşturmuşlardı.
Kaynak giderek büyüyordu. Bu arada semtte daha önce kurulmuş bulunan Valideçeşmesi ve Basiret takımlan da sempati toplamaya başlayacaktı. Aralarında bulunan ve Şeref Bey olarak anılan Ahmet Şerafettin, Valideçeşme takımının kurucusuydu. Bu takımda yine çevrenin önde gelen isimleri olan Asım, Şair Kazım, Selahattin, Dr. Mehmet, Askeri Hakim Hakkı, Alaattin ve Şeref Beyler oynuyordu.
| |
| | | SüPeR_sTaR Co-Administrator
Mesaj Sayısı : 1532 Yaş : 30 Nerden : Konya İş/Hobiler : blmyrmm :D İsim : Sanane :)::) Durumu : TRPLaTFoRM : <color=red><b><marquee>TRPLatform // Türkiyenin Paylaşım Platformu...</marquee></b></color> Kayıt tarihi : 26/01/08
| Konu: Geri: Beşiktaş Tarihi Paz Mayıs 18, 2008 6:02 pm | |
| İLKLER
Ulu önder ******'ün ilk ilgilendiği ve ziyaret ettiği Kulüp (1914).
İlk kurulan Spor Kulubü (1903)
ilk tescil edilen Spor Kulübü (1910).
İlk spor tesisi ve lokali kuran Kulüp (Akaretler-1909).
İlk resmi İstanbul Ligi şampiyonu (1924).
İlk eskirim şampiyonu Kulüp.
İlk atletizm şampiyonu Kulüp.
İlk güreş şampiyonu takım.
İlk voleybol şampiyonu takım.
İlk Başbakanlık Kupası.
İlk Federasyon Kupası.
20 takım arasında yapılan ilk Türkiye Ligi'nde şampiyonu.
Olimpiyatlara ilk defa bayan sporcu yollayan Kulüp (1936-Berlin).
Ülkemizde ilk defa sahnede spor gösterisi ve jimnastik hareketi düzenleyen Kulüp (1910 / Kadıköy Apollon Sineması).
İlk sualtı sporları yapan Kulüp.
İlk kıtalar arası seyahat yapan Kulüp (USA).
İlk boks şubesi kuran antrenörler yetiştiren Kulüp.
Türkiye'de dekatlon yarışları yapan ilk Kulüp.
İstanbul'da ilk defa uluslararası güreş turnuvası yöneten Kulüp (1910-1911).
İlk maraton müsabakasını kazanan sporcu "Maratoncu İbrahim".
İlk "Atış Poligonunu" kuran Kulüp.
Türkiye’de Engelli Şubesi olan ilk ve tek Spor Kulübü.
Dünya’da ve Türkiye’de çocuk dergisi çıkartan ilk ve tek Spor Kulübü.
Türkiye’de turizm şirketi kuran ilk ve tek Spor Kulübü.
Türkiye’de sigorta şirketi kuran ilk ve tek Spor Kulübü.
BAŞARILAR
En fazla resmi İstanbul Ligi Şampiyonu (15 Kez).
Üst üste beş yıl İstanbul Şampiyonu olan tek Kulüp (1939-1943).
İstanbul Ligleri’nde en fazla gol atan takım (1 Sezonda 90 Gol, 8 Yılda 599 Gol)
Resmi Lig’de 18 maçta 18 galibiyet alan tek takım.
Resmi Ligler’de en fazla "namağlup şampiyon" olan takım (7 Kez).
Türkiye Ligi’nde "Namağlup Şampiyon" olan tek takım.
Türk Milli Takımı'nı temsil hakkı verilen tek takım.
Ambleminde AY-YILDIZ olan tek Kulüp.
En fazla Centilmenlik Kupası alan takım (19 Kez).
Genç Takımlar Futbol Ligi'nde en çok İstanbul ve Türkiye Şampiyonu olan Kulüp (30 Kez).
Eskrimde Balkan şampiyonu olan Kulüp.
"19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı" fikrini ortaya atıp uygulamasını ve kanunlaşmasını sağlayan Kulüp.
Grekoromen güreşi, öncelikle kulüplere, daha sonra da Türkiye'ye yayan Kulüp.
Atletizm, eskrim, boks, basketbol, güreş ve futbolda Türkiye şampiyonlukları olan Kulüp.
Sırıkla atlamayı Türkiye'ye getiren Kulüp (Ressam Namik İsmail).
Okullarda "Beden Terbiyesi" dersleri veren Kulüp.
Türkiye'nin en zengin tesislerine sahip Kulübü.
Türkiye'de her branşta "Spor Okulları" açan tek Kulüp.
Alt yapısından en çok yıldız yetiştiren Kulüp.
Üst üste 56 maç yenilmeyen tek kulüp "Yenilmez Armada".
Üst üste en fazla arka arkaya galip gelen takım (18 Kez).
İki senede sadece 1 yenilgi alan tek takım.
Resmi bir maçta 10 gol atan tek takım; 1989-90 sezonunda Beşiktaş-Adana Demirspor: 10-0 Ali Gültekin (4), Metin Tekin (3) ve Feyyaz Uçar (3).
Evinde 10 sene hiçbir Anadolu takımına yenilmeyen tek takım.
Lig tarihinde en uzun süre yenilmeyen ekip (48 maç) Beşiktaş, 1990-91 sezonunun 26. haftasında Gençlerbirliği'ne 2-0 yenildikten sonra, 1991-92 sezonunu yenilgisiz kapattı. Besiktaş tam 48 hafta sonra, 1992-93 sezonunun 13. haftasında Galatasaray'a 3-1 yenildi
Birinci futbol liginde üst üste en çok maç kazanma rekoru (1959-60 sezonu üst üste 13 maç).
Türkiye'de bütün kuruluşlar ISO 9001: 1994'e göre belgeli olmasına rağmen, Beşiktaş Jimnastik Kulübü ISO 9001: 2000 revizyonuna göre belgelendirilmiş ilk kuruluş. Beşiktaş Jimnastik Kulübü, sportif branşlar yönetimi ve spor tesisleri işletimi, marka ve amblemli ürün pazarlama ve satışı, basın, halk, üye ve taraftar iletişimi ile üyelik hizmetleri alanlarında ISO 9001: 2000 versiyonuyla Türkiye'de belgelendirilmiş ilk ve tek spor kulübü.
BJK İnönü Stadı
İnönü Stadı 1947 Yılında Açıldı
Mimari planları Mimar Vietti Violi , Mimar Şinasi Şahingiray ve Mimar Fazıl Aysu tarafından hazırlanmış olup, II. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü devrinde ve Lütfi Kırdar'ın İstanbul Valiliği ve Beden Terbiyesi Bölge Başkanlığı zamanında yapılmış ve 19 Mayıs 1947 yılında açılmıştır. 1950'li yıllarda stadyumun arka tarafında bulunan gazhane ve havagazı fabrikası daha sonraki yıllarda yıkılarak yeni açık tribünler inşa edilmiştir. İnönü Stadyumu’nun ilk maçı Beşiktaş ile İsveç'in AIK takımı arasında oynanmıştır. Bu stadyumdaki ilk golü de o zamanlar Beşiktaş’ın futbolcusu olan, Onursal Başkanımız Süleyman Seba atmıştır. İlk maç 3-2 AIK' nın galibiyeti ile bitmiştir.
1998 Yılında 49 Yıllığına Kiralandı Şubat 1998 tarihinde Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ile BJK Derneği arasında imzalanan sözleşme ile 49 yıllık intifa hakkı verilmiş ve sözleşmenin tapuya tescil tarihi olan 27 Mart 1998 tarihinden itibaren BJK'ya ait olmuştur. BJK İnönü Stadyumu ile ilgili tasarruflarda bulunmaya sadece Beşiktaş Jimnastik Kulübü Derneği’nin yetkili olduğu hukuken tescil edilmiştir.
BJK İnönü Stadı'ndaki Yenileme Çalışmaları (2004)
2003-2004 sezonunun tamamlanmasının ardından hemen başlayan çalışmalarla stadımız, muhteşem bir görünüm kazandı. Zemin indirme projesiyle, tribünler ile saha arasında artık sadece 4 metre uzaklık var. Bu sayede yüzde 50 artışla, toplam koltuk kapasitesi de 32,145’e ulaştı. Kapalıda bulunan basın tribünü, taraftarlardan gelen istek üzerine numaralı kısma alındı. Kapalı trübünün orta bölümündeki localar, tribünlerle saha arasında bulunan tel örgüler kaldırıldı. Stadın giriş ve çıkışlarını rahatlatmak için kapı sayısı da yüzde 100 artırılarak, 36’dan 72’ye çıkartıldı. BJK TV için stat içerisinde bir bölüm yapıldı. Ayrıca, tuvalet ve büfelere yenisi eklenerek, bakımları tamamlandı.
Nasıl Gidilir? Beşiktaş'dan Taksime giden yolda Dolmabahçe Sarayı’nın tam karşısındadır. Taksim tarafından geliyorsanız Gümüşsuyu caddesinin bitiminde, Beşiktaş İnönü Stadyumu karşınıza çıkacaktır.
Toplu Taşıma Metro, dolmuş veya otobüsle ulaştığınız Taksim Meydanı veya Beşiktaş'tan 10 dakikalık yürüme mesafesidir. Ayrıca Anadolu yakasından gelenler için Beşiktaş ve Kabataş semtine Üsküdar ve Kadıköy’den her 30 dakikada bir vapur seferleri ve devamlı olarak motor seferleri yapılmaktadır.
Otopark Otomobilinizi Taksim Beyoğlu Evlendirme Dairesi otoparkına veya Beşiktaş Sinanpaşa Alışveriş Merkezi’nin ücretli otoparkına bırakabilirsiniz.
Diğer Kurallar -Kapılar normal maç günlerinde maç saatinden 3,5 - 4 saat önce, derbi maçları ve Avrupa kupası maçlarında 6-7 saat öncesinden açılır. Kapılar maç başlama saatine kadar açıktır. -6 yaşından büyük çocuklar bilete tabidir. -Tribünlerde büfeler bulunmaktadır. | |
| | | | Beşiktaş Tarihi | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|